• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

Avukat Fahrettin KAYHAN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNDAKİ SÖZDE ÖZNELER- II

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNDAKİ SÖZDE ÖZNELER? II

Avukat Fahrettin KAYHAN

Ceza Muhakemesi Kanununun “Başkan veya hâkimin görevi” başlıklı 192. Maddesine göre mahkeme başkanı veya hâkim, duruşmayı yönetir ve sanığı sorguya çeker; delillerin ikame edilmesini sağlar. Bu maddede  “gerçek özne”li etken çatılı cümle kullanılmıştır. Mahkeme başkanı veya hâkim duruşmayı yönetecek ve delillerin ikame edilmesini (ortaya konulmasını)  sağlayacaktır.  Bu maddeye göre hakimin asli işi durmayı yönetmektir. Yönetmek, bir şeyin yapılmasını, yapılmamasını emretmek veya yapılmasına izin vermektir. Bir şeyi bizzat yapmak değildir. Delillerin ikame edilmesini sağlamak ise, delili bizzat ortaya koymak değil, delilin ortaya konulmasına izin vermek olarak anlaşılabilir.  Bu cümlenin öznesi "gerçek özne" olup, bu özne  “mahkeme başkanı veya hâkim”dir. 

Aynı kanunun 206. maddesine göre ise sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. Ancak 206.  Maddede sözde özneli edilgen çatılı cümle kullanılmıştır. Deliller ortaya konulmaya başlanacaktır. Ancak delilleri kim ortaya koyacaktır? Delilleri ortaya koymaya kim başlayacaktır? Delillerin ortaya konulmasına hangi delilden başlayacaktır? Sözde özneli cümle yapısı burada da karşımıza çıkıyor.

Uygulamada delillerin ortaya konulmasına tanıkların dinlenilmesiyle başlanmaktadır. Tanıkların dinlenilmesiyle ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanununda çok az sayıda etken çatılı cümleye rastlıyoruz. Bunlardan en önemlisi 59. Maddedir:

Madde 59 –  (1) Tanık, dinlenmeden önce hakkında tanıklık yapacağı olayla ilgili olarak mahkeme başkanı veya hâkim tarafından, kendisine bilgi verilir; hazır olan sanık, tanığa gösterilir. Sanık hazır değilse kimliği açıklanır. Tanıktan, tanıklık edeceği konulara ilişkin bildiklerini söylemesi istenir ve tanıklık ederken sözü kesilmez.

(2) Tanıklık edilen konuları aydınlatmak, tamamlamak ve bilgilerinin dayandığı durumları gereğince değerlendirebilmek için tanığa ayrıca soru yöneltilebilir.


Görüldüğü üzere 59.maddenin 1. Fıkrası gerçek özneli bir cümleyle başlamıştır. Tanık, dinlenmeden önce hakkında tanıklık yapacağı olayla ilgili olarak mahkeme başkanı veya hâkim tarafından, kendisine bilgi verillecek; hazır olan sanık, tanığa gösterilecektir. Müteakip cümleler sözde özneli cümlelerdir. Ancak fıkranın kuruluşundan,  bu cümledeki fiillerin de bizzat mahkeme başkanı veya hâkim tarafından yapılacağı anlaşılmaktadır. Yasa koyucu, bu işlemleri kimin yapacağını gerçek özne (mahkeme başkanı veya hâkim) kullanarak açıkça belirlemiştir. 

İncelenen fıkradaki en önemli cümle, “tanıklık ederken (tanığın) sözü kesilmez” cümlesidir. Bu aşamada tanık konuşacak, hâkim dinleyecektir. Mahkeme başkanı veya hâkim, tanığın sözünü kesmeyecektir. Ancak uygulamada tanığın sözü kesilmekte, hâkim veya mahkeme başkanı sorularla araya girmektedir. Bu araya girişler ve sorular tutanağa yazılmamaktadır. Tanığın sözü kesilmemiş, soru sorulmamış gibi tanığın verdiği cevaplar tanığın kendi cümleleriyle değil, hâkimin cümleleriyle tutanağa geçmektedir.

İncelenen maddenin 2. fıkrasına göre tanığın sözü kesilmeden dinlendikten sonra  tanıklık edilen konuları aydınlatmak, tamamlamak ve bilgilerinin dayandığı durumları gereğince değerlendirebilmek için tanığa ayrıca soru yöneltilebilir. Görüldüğü gibi ikinci fıkrada sözde özneli cümle kullanılmıştır. Cümlenin gerçek öznesini bilemiyoruz. Uygulamada bu öznenin mahkeme başkanı veya hâkim olduğu kabul ediliyor. 

Pekiyi, hâkim bu madde kapsamında ne tür sorular sorabilir? Uygulamada mahkeme başkanı veya hâkimlerin farkında olarak veya olmayarak sık sık tanık dinlemeyi, tanık sorgulama şeklinde yaptıklarını ve çapraz sorgu uyguladıklarını görebiliyoruz. Çapraz sorgu teknikleriyle soru yöneltmek CMK 201.maddesi uyarında iddia makamı ve savunma makamının yapması gereken bir iştir. Çapraz sorgu, işin doğası gereği taraflı  olan biri tarafından yapılan/yapılması gereken  bir iştir. Çünkü bir muhakeme öznesi çapraz sorgu teknikleriyle soru yöneltiyorsa taraflardan birinin  delilini çürütmeye çalışıyordur.    Çapraz sorgu teknikleriyle tanığa soru yönelten hâkim, tarafsız görünmeyecek,  hatta belki de  tarafsız da kalamayacaktır. Çapraz sorgu teknikleriyle tanığa soru soran hakim,  farkında olsa da olmasa da fiilen ya savunma ya da iddianın görevine giren bir iş yapıyor demektir.

Ceza Muhakemesi Kanunun  “delillerin ortaya konulması”  başlıklı 3. Kitap 4. Bölümün tamamı incelendiğinde tanık dinleme dışındaki delillerin  “okunması” ve  “anlatılması” suretiyle ortaya konacağı anlaşılmaktadır. Cümlelerin tamamı sözde özneli ve edilgen çatılıdır. Hiç birinde gerçek özne kullanılmamış, delillerin kim tarafından okunacağı veya anlatılacağı açık olarak belirtilmemiştir.  Uygulamada belgeler çoğu kez hiç kimse tarafından duruşmada okunmamakta veya anlatılmamaktadır.  Duruşma iddia ve savunma makamı olduğuna göre herkesin gösterdiği delili ortaya koyması, okuması, anlatnamsı beklenir. Ancak uygulamada deliller istisnaen ortaya konmakta, konulduğunda da bu iş hakim tarafından yapılmaktadır.  Dosyaya konulan  (ortaya konulan değil) yazılı deliller tutanağa yine sözde özneli bir cümle ile  “… Belgenin geldiği görüldü… Okundu dosyasına konuldu” denilmektedir.

(Devam edecek)

 
 
 
 
 

 

 

  
1180 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam114
Toplam Ziyaret133530